Jale Kod adlı Afife

Recordmag – İlker Köklük
Tiyatro sanatının büyük bir saldırı altında olduğu açık bir gerçek ve ne yazık ki bir o kadar açık diğer bir gerçek de bu saldırının mevcut siyasi ortamda radikal değişiklikler olmazsa artarak devam edeceği.

Bu saldırı yoğunlaşacak, çünkü bugün Osmanlı’ya dönüş hayalleri kurup cumhuriyet rejimini devre arası olarak gören bir yaklaşıma sahip olanların asla hazmedemediği gelişmeler oldu vaktiyle bu ülkede. O güzel gelişmelerin var ettiği kurumlara ve insanlara var güçleriyle saldırıyorlar bu nedenle.

O güzel gelişmelerden belki de en önemlisi Müslüman kadınların sahneye çıkmasının yasak olduğu dönemde koskoca imparatorluğa başkaldıracak kadar büyük bir yüreğe ve sanat aşkına sahip olan gencecik bir kadının, Afife‘nin tiyatro sahnesine çıkışıydı. Bu cesur adımla birlikteyasaklar ve baskılar boşa çıkmış ve ülkede tiyatro sanatının yaygınlaşacağı, toplumun tüm kesimlerine ulaşabileceği bir ortam oluşmuştu. Şimdilerde çıkarları ile ters düşen her kurumu, yaklaşımı ya da kişiyi; yok etmek, karalamak ya da canından bezdirmek için türlü senaryolar yaratmak moda oldu ya, iş Afife‘ye saldırmaya ne zaman gelecek acaba diye düşünmeden edemiyor insan. Mesela yeni nesil mühendis gazetecilerden biri çıkıp şöyle bir yazıyı ne zaman kaleme alır? Çok sürmez gibi görünüyor. Bir deneyeyim bakalım, yazabilecek miyim? Bakarsın bizi de bir gören olur.

afife jale2

“Osmanlı her alanda olduğu gibi Rum ve Ermeni vatandaşların marifeti ile devam eden, hafif bir faaliyet olan, bu nedenle de uzak durulması gereken tiyatro faaliyetleri yoluyla büyük bir ahlaki saldırı ile karşı karşıya kalır son döneminde. Ülke dört bir yanında çeşitli sıkıntılarla boğuşurken ortaya çıkan bu sinsi saldırı zamanlaması itibarı ile muhtemelen planlanmış bir saldırıydı.

Bu planın uygulamasında görev alan kötü niyetli birkaç Müslüman Türk kadını Darülbedai’nin(Şehir Tiyatrolarının) sınavlarına girer ve kazanırlar. Orada da bir iltimas olmuş mudur? Bunu da ayrıca incelemek lazım. Sonra bu art niyetli Müslüman Türk kadınları eğitimlerini tamamlar ve Darülbedai’nin kadrosuna dahil olurlar. Bunlardan biri hariç tamamı bir süre sonra tiyatro sahnesine çıkmalarının yüce devletlerinin 600 yılda biriktirdiği büyük haysiyeti bir anda ayaklar altına alacağını görerek nedamet getirdiklerinden midir, zararın neresinden dönersek kardır diyerek rasyonel bir tavra yöneldiklerin midir, yoksa Devlet bizim defterimizi dürer diyerek akıllarını başlarına topladıkların mıdır bilinmez ama sonuçta Darülbedai kadrosundan ayrılır ve tiyatro sevdasını bir kenara bırakıp doğru yola dönerler.

Darülbedai

Ama işte bir tanesi vardır ki, adına (ne gerek varsa) tiyatro ödülleri verilen ve salonları açılan Afife Jale derler. Jale aslında kod adıdır. Asıl adının Afife olduğunu, Jale’yi bir sahne ismi olarak kullandığını artık biliyoruz. İşte bu Jale kod adlı Afife, diğerleri gibi olmadığı, yani nedamet bilmediği, olaylara rasyonel bir bakışla yaklaşmadığı, ya da her kadının olması gerektiği gibi güce boyun eğmediği için yolundan dönmez. Kadrodan ayrılmaz (Devletin kadroları böyle böyle şişiyor işte) tam tersine sinsice kendisine şeş kaza verilecek bir rol beklemeye başlar. Ve önünde sonunda o büyük gün gelir. Apollon tiyatrosunda (Tiyatronun ismine bak. Tövbe tövbe…) sahnelenen “Yamalar” adlı oyunda(Bu oyun da neyi anlatıyor bir incelemek lazım ayrıca) rolü olan Ermeni kökenli Eliza Binemeciyan’ın aniden, nedense! Paris’e gitmesi gerekir ve Emel rolü boşta kalır. İşte tam da bu noktada bu Jale kod adlı Afife sinsi planı devreye sokar ve sahneye çıkıp Emel rolünü oynar. Yüce Osmanlı Devleti’nin onurunu ayaklar altına alır. Tabi ki bunun üzerine Tiyatro kahraman polislerce basılır, ama Jale kod adlı Afife Apollon Tiyatro’sundaki Ermeni oyuncu arkadaşları tarafından tiyatrodan kaçırılır. Tabi ki kahraman Dahiliye Nezareti (İç İşleri Bakanlığı) hemen devreye girerek Müslüman Türk kadının tiyatro sahnesine çıkmasını yasaklar. Aynı Gezi Parkı planını uygulayan genç faiz lobicilerine tedavi hizmeti veren sözde doktorların bu hizmeti vermelerini yasaklayan Sağlık Bakanlığı’mızın yaptığı gibi. Ancak kod adı Jale olan Afife uslanır, Arlanır mı? başka oyunlara da çıkmaya başlar ve tabi ki kahraman polisler sonunda onu tutuklayıp büyük tehlikeyi savuştururlar. Neyse ki zamanında devreye girilmiş Müslüman Türk kadının sahneye çıkması yasaklanmış, kod adı Jale olan Afife’nin Türk erkeğini tahrik etmesine engel olunmuştur. “

Hikaye bu şekilde uzatılıp renklendirilebilir. Önemli olan bu çabanın size neler getireceği ve bu getirilerin sizi ne derece motive edeceğidir. Nasıl olsa onur ve vicdan sahibi olmak gibi sizi rahatsız edecek ve engelleyecek özellikleriniz yoktur.

Ancak bilinmeli ki; bu tür senaryolar yoluyla bir kısım insana gerçekler dışında düşünceler empoze etmek elbet boşa çıkacak nafile bir çaba. Çünkü güneşi balçıkla sıvayabilen olmadı insanlık tarihinde.

http://recordmag.net/2015/03/01/jale-kod-adli-afife/